06/12/2006

Grup 301


Oldum olası yasalarla ilgilenmemişimdir, en son lisede vatandaşlık dersinde öğrendiğim anayasanın ilk üç maddesinden öteye gidememiş, gitmeyi de hiiç istememişimdir. Zira temel hak ve hürriyetleri bilmek adına ne kadar önemli olursa olsun, sadece hukuk camiasında kullanılan dil bile benim bu konuya alakamı sıfıra indirmeye yetmiştir. Ama son dönemde gündemden düşmeyen meşhur 301'i merak etmemek insan üstü bir kayıtsızlık gerektirir herhalde. Çok uğraşmaya gerek kalmadan bulduğum meşhur maddeyi sizlerle paylaşmak istedim.
MADDE 301. - (1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.(4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
Yasanın içeriğini ya da okuyunca neler düşündüğümü burda açıklamak niyetinde değilim. Ben daha çok bu yazıyı bana yazdıran tesadüften bahsetmek istedim.
Canım annem gurbetteki kızını ziyarete geldiği dönemlerde, ben işteyken alışveriş harici de zamanını değerlendirmek adına yanına bir sürü kitap alır, ki döndüğünde ben de bunları okuyup kütüphaneme ekleyebileyim. Laf arasında ekleyeyim, annem genelde çok seçici davranmaz ve bestseller listelerinde ilgisini çekenleri tercih eder.
İşte bu sayede kitaplığımda yer edinen Elif Şafak'ın 'Baba ve Piç'ini okumaya başladığımda eser çoktan annemin getirdiği zamanki bestseller masumiyetinden çıkmış, 301'den ötürü yazara dava açmaya sebep olabilecek bir sakıncalılık sıfatı edinmişti. Haliyle bu da kitabın cazibesini benim açımdan da arttırmıştı...
Beni asıl düşündüren ise kitabı okuduktan sonra gerçekleşti. İster istemez paranoyaklığım devreye girdi ve şöyle bir teori geliştirdim:
'Sırf bu maddeden ötürü, insanları yargılayabilmek, zaten ağzına kadar dolu adliye koridorlarını daha da yoğun gösterebilmek için işe alınmış,işe alınırken de 'alınganlık' kriteri ön koşul sayılmış bir grup insan mevcut. Aslında okuduğum kitapta madde 301'i çiğneyecek bir tane cümle belki de kelime bulabilmek için sadece alıngan olmak yetmez, hatta ve hatta aşırı alınganlık bile gerekli malzemeyi bulmayı sağlamaz!
Herneyse bu grup , dernek, oluşum ya da kısaca Grup 301 diyelim, harıl harıl çalışıp gündemdeki eserleri okuyup, tabiri caiz ise nasıl üstüme alınırım diye düşünüp taşınıp, pire yorgan hikayesindeki pirenin bacağını gördükleri anda, dava açmaya ayarlanmışlar. Hatta ve hatta bu Grup 301 Kafka'nın Dava'sında tarif ettiği gibi devasa bir örgüt olabilir ve bir gün ansızın sizi de oturma odanızda bekliyor olabilir!'
Ben yeterince paranoya yaptıktan sonra daha fazla uzatıp da kendimi madde 301 fıkra(3) 'ten ötürü riske atmak istemiyorum, bundan sonrası sizin fantazinize kalmış...

2 comments:

Unknown said...

madde 301 dolayisiyla ve kabaran milliyetci duygularimiz ile, her ne kadar paranoya yapsak da, ikileme düssek de, baba ve pic romaninin orgusunu, dilini, konusunu gayet basarili buldum ve keyifle okudum. bunu belirtmek de 301'i ihlal eder mi diye de simdi bir suphe duymuyor degilim :)

paranoia said...

bu zamanda dikkatli olmak lazim, sadece grup 301'in degil, kitabi bile okumadan yazara yaftayi yapistiran bir grup yurdum insaninin da öfkesini cekebilirsin:)